27 Aralık 2012 Perşembe

Renan Yaman 1933-1945


Türk mutfağının en önemli uzmanlarından, iç mimar, ressam, grafiker, karikatürist Renan Yaman hayat yolculuğunu Berlin'de tamamladı. 1933 yılında İstanbul'da dünyaya gelen ve gastronomi konusunda pek çok eseri bulunan Renan Yaman'ı saygıyla anıyoruz.


Değerli büyüğümüz Renan Yaman'ın cenaze töreni, 7 Ocak 2013 Pazartesi günü saat 13:00'de Gatow'daki Müslüman Mezarlığında yapılacaktır.
Adres şöyle: Landschaftsfriedhof Gatow - Maximilian-Kolbe-Straße 6 in 14089 Berlin.
Gatow Mezarlığına 135 ve 638 numaralı otobüslerle ulaşılabilir.
Merhum Renan Yaman arkadasimizin cenaze namazi DITIB görevlilerinin
verdigi bilgiye göre saat 12.30'da kilinacak.
Saat 13.00'te de defin töreni yapilacagi bildirildi. Bu nedenle törene katilacak arkadaslarin saat 12.15'te Gatow'daki Landschaftsfriedhofta bulunmalari gerekiyor.

9 Aralık 2012 Pazar

NORVEÇ'TE KARİKATÜR SERGİSİ


NORVEÇ'TE NOEL BABA SERGİSİ...

Firuz Kutal, Hayati Boyacıoğlu ve Oğuz Gürel Oslo'da ortak sergi açıyor.

"Bir başka Noel" adlı karikatür sergisinde, Noel Baba'ya ve Noel'i kutlama kültürüne Norveç'ten, Almanya'dan ve Türkiye'den üç değişik bakış açısıyla çizilmiş karikatürler yer alıyor. Çiftlerin evlilik için sıraya girdiği 12.12.2012 tarihinde açılacak karikatür sergisinin yeni yıl öncesi büyük ilgi görmesini beklediklerini dile getiren ünlü çizer Firuz Kutal, 13 Ocak ayına kadar açık kalacak sergide yer alan çalışmaların, Avrupalı meslektaşlarından farklı bir espri anlayışıyla hazırlandığını ve bu nedenle de büyük ilgi göreceğini umduğunu dile getirirken Noel Baba'nın da Demre'de yaşadığının altını çizdi. Sergi adresi şöyle: A plusminus Tegnernes Galeri Oslo Industrigt 67, Oslo 0357

3 Aralık 2012 Pazartesi

Muhteşem yüzyılın senaryosu değişiyor...

YASAL UYARILAR:
-Bu karikatüren gerçek kişi ve olaylarla ilgisi yoktur.
-Adı geçen karikatürde ürün yerleştirme bulunmaktadır.

1 Kasım 2012 Perşembe

Hungerstreik in der Türkei...


AÇLIK GREVİ 50. GÜNÜNDE...

Türkiye'de açlık grevi yapan tek kişi kuzu kebap yerken görüntülendi. Küçük yaştakilerin bu karikatürden etkilenmemesi için kuzu kebap görüntüsü mozaiklenmiştir.

29 Ekim 2012 Pazartesi

Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun...

“Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.” M. Kemal Atatürk


 

 

25 Eylül 2012 Salı

Neşet Ertaş'ı kaybettik...




Niye çattın kaşlarını
Bilmiyom yar suçlarımı
Ölürsem ben saçlarını
Yolma gayri yolma leyli leyli

Ben yandım aşkın narına
Meyletmem dünya malına
Ölürsem ben mezarıma
Gelme gayri gelme leyli leyli

Bir garibim düştüm dile
Gerçeklerde olmaz hile
Zalımlar elinden bile
Alma beni alma leyli leyli

15 Eylül 2012 Cumartesi

Karikatürlerle Türkiye-AB İlişkileri



TARİH VAKFI'NDAN KARİKATÜRLERLE TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ SERGİSİ

Tarih Vakfı ve Cartooning for Peace ile işbirliğinde "Karikatürlerle Türkiye-AB İlişkileri" Sergisi konuyu sanatçıların gözünden ele alıyor..

Tarih Vakfı ile Cartooning for Peace, geçmişi elli yılı aşan Türkiye-AB ilişkilerinin bir türlü mutlu sona eremeyen yolculuğunu “Karikatürlerle Türkiye-AB İlişkileri '' sergisi ile sanatseverlerle buluşturuyor. Galatasaray daki Cezayir Lokantası nda düzenlenecek sergi 19 Eylül-1 Ekim 2012 tarihleri arasında gezilebilecek.

Türkiye için Avrupa Birliği süreci başladığı günden bu yana zorluklarla ve engellerle dolu bir yol olmuştur. Tarih Vakfı nın bu süreçten yola çıkıp Kasım 2011 den bu yana Cartooning for Peace ile işbirliği içinde yürüttüğü ve Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği nin ortaklaşa finanse ettiği "Karikatürlerle Türkiye-AB İlişkileri Projesi '' izleyicilerin bu kritik sürece başka bir gözle bakmasını sağlıyor.

19 Eylül Çarşamba günü başlayacak olan serginin temelinde Türkiye-AB ilişkilerinde farklı ulusçuluklardan kaynaklanan samimiyet eksikliğinin ortaya konulmasının bu konudaki dirençlerin kırılmasında yararlı ve etkili olacağı düşüncesi yatıyor. Sergide yalnız Türkiye'den değil, başka ülkelerden karikatürcülerin de konuyla ilgili çalışmaları yer alıyor.

Serginin gerçekleştirilmesi için 2006 yılında ünlü Fransız karikatürcü Plantu'nun önderliğinde kurulan ve pek çok ülkeden çizeri bir araya getiren Cartooning for Peace ile işbirliğine gidildi.

Türkiye den sergiye katılan karikatürcüler arasında Ali Ulvi, Altan Erbulak, Bülent Düzgit, Ferruh Doğan, İsmail Gülgeç, Nehar Tüblek, Oğuz Aral ve Turhan Selçuk gibi artık aramızda olmayan karikatürcüler yanında Bedri Koraman, Emre Ulaş, Ercan Akyol, Haslet Soyöz, Latif Demirci, Musa Kart, Tan Oral, Osman Turhan gibi çizerler de yer alıyor. Cartooning for Peace den ise Plantu, Aurel, Ali Dilem, Patrick Chappatte, Michel Kichka, Nicolas Vadot, No-rio, Mikhail Zlatkovsky, Giorgio Forattini, Damien Glez gibi dünyaca tanınmış çizerler işlerini sergiliyorlar. Türkiye'den Piyale Madra, Cumhuriyet gazetesi çizeri Semih Poroy, Şalom gazetesi çizeri İzel Rozental ile Hayati Boyacıoğlu ve Firuz Kutal da sergide yapıtları bulunan Cartooning for Peace üyeleri arasında.

Gelecekteki Avrupa Birliği haritasının dışında kalmak istemeyen Türkiye nin dünden bugüne yaşadığı süreci sanatçıların gözünden okumak isteyenler için sergi kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor. Tarih Vakfı, bütün sanatseverleri 19 Eylül-1 Ekim 2012 tarihleri arasında Cezayir Lokantası'na davet ediyor.


Kaynak: turİzmhaberlerİ.com

Neşet Ertaş Pulu


Neşet Ertaş (* 1937 in Kırtıllar, Provinz Kırşehir, Türkei) ist ein türkischer Sänger und Komponist.
Er gilt als so genannter „stiller Star“ der türkischen Musikszene. Er hat viele Lieder aus seiner mittelanatolischen Heimat Kırşehir in den 1970ern landesweit bekannt gemacht, zahlreiche bekannte Lieder wurden von ihm komponiert.
Nach dem Tode von Mahzuni Şerif (2002) dürfte er einer der bedeutendsten lebenden türkische Aşık („Volksdichter“) sein. Seine Lieder zeichnen sich – im Gegensatz zu denen von Mahsuni Serif – weniger durch politische Aussagen als vielmehr durch die raffinierte Poesie seiner Texte aus.
Neşet Ertaş ist, wie schon sein nicht minder bekannter Vater Muharrem Ertaş, ein Abdal, ein fahrender Sänger, der von Ort zu Ort zog und bei Hochzeiten und anderen Gelegenheiten typische Weisen seiner Heimat Kırşehir vortrug.
Nach einer Krankheit ging er mit der Welle der türkischen Arbeiter nach Deutschland, wo er sein musikalisches Engagement bis heute fortführt, in dem er bei Veranstaltungen seiner Landsleute auftritt. Köln ist seine Wahlheimat geworden.
Seit einigen Jahren hält er sich verstärkt in der Türkei auf und gibt gelegentlich Konzerte und tritt im türkischen Fernsehen auf.
Einige seiner bekanntesten und am meisten gecoverten Lieder sind: Kirsehir'in Gülleri, Gönül Dagi, Zülüf Dökülmüs Yüze, Kendim Ettim Kendim Buldum, Nar Danesi, Zahidem, Kaslarin Karasina, Neredesin Sen, Doyulurmu Doyulurmu, Dane Dane Benleri Var Yüzünde.

9 Eylül 2012 Pazar

YILMAZ GÜNEY


MUTLU OLMA ŞANSI

Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili
biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz, acısını
acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile
içimizi parçaladı.
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk...
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı.
Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak.
Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili...
Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek...
Ve o vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın...

Yılmaz Güney

3 Eylül 2012 Pazartesi

Mete-Ekşi-Preis 2012 ausgeschrieben

Mete-Ekşi-Preis 2012 ausgeschrieben

Bis zum 19. Oktober 2012 können Eigenbewerbungen und Vorschläge für den Mete-Ekşi-Preis 2012 eingereicht werden. Der mit insgesamt € 3.000,- dotierte Preis wird dieses Jahr zum 21. Mal vergeben.

Der Preis wird an Kinder, Jugendliche, Jugendgruppen oder Jugendeinrichtungen vergeben, die sich in besonderem Maße für ein friedliches Zusammenleben junger Menschen unterschiedlicher Herkunft in Berlin einsetzen. Vorschläge bzw. Bewerbungen sind zu richten an den Mete-Ekşi-Fonds, c/o GEW BERLIN, Ahornstr. 5, 10787 Berlin oder auf elektronischem Weg über die Website www.mete-eksi-preis.de. Die Form der Bewerbung ist der Kreativität der Jugendlichen überlassen und sollte alle wichtigen Informationen über die Gruppe und ihre Aktivitäten und ihr Engagement enthalten.


Der Mete-Ekşi-Fonds wurde 1992 von der GEW BERLIN und dem Türkischen Elternverein Berlin-Brandenburg e.V. zum Gedenken an Mete Ekşi gegründet. Er starb am 13. November 1991 im Alter von 19 Jahren an den Folgen einer gewalttätigen Auseinandersetzung unter Jugendlichen deutscher und türkischer Herkunft.

Aus den Vorschlägen und Bewerbungen wählt die achtköpfige Jury die Preisträger aus. Der Jury gehören an:
Barbara John, Vorsitzende des Paritätischen Wohlfahrtsverbandes Berlin
Sanem Kleff, Leiterin des Projekts „Schule ohne Rassismus – Schule mit Courage“
Athena Lewatsau
Sevim Ercan, Journalistin
Halil Can, Journalist
Norbert Hocke, Hauptvorstandsmitglied der Gewerkschaft Erziehung und Wissenschaft
Hayati Boyacioglu, Karikaturist
Fadi Saad, Quartiersmanager

Barbara John, Mitglied der Jury: „In unserer Gesellschaft leben Menschen unterschiedlicher Nationalität, Herkunft, Religion, Sprache, Hautfarbe, und was es sonst noch für Unterscheidungskriterien gibt, zusammen. Sie müssen miteinander auskommen, dazu gibt es keine vernünftige Alternative. Es ist nichts Besonderes, nichts Exotisches, sondern Normalität. Zur Normalität gehört aber auch, dass wir nicht in einem Multi-Kulti-Idyll leben, in dem jeder jeden gern hat oder gar gern haben müsste. Das ist weltfremd und unrealistisch.“

Norbert Gundacker, Vorsitzender des Mete-Ekşi-Fonds: „An Schulen und Jugendeinrichtungen gibt es eine Vielzahl an Projekten und Gruppen, die sich für den Abbau von Vorurteilen und für ein gewaltfreies Miteinander einsetzen und multikulturelle Aktivitäten entwickeln. Der Mete-Ekşi-Preis soll durch die mit ihm verbundene öffentliche Aufmerksamkeit, finanzielle Unterstützung und politische Anerkennung helfen, dass dieses positive Engagement der Heranwachsenden in der Öffentlichkeit stärker wahrgenommen wird.“

Die feierliche Preisverleihung wird am Samstag, dem 24. November 2012 um 12.00 Uhr im Rathaus Charlottenburg stattfinden.

Bedri Rahmi Eyüboğlu 1911-1975

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde


Ana avrat dümdüz gideceksin

En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin

En azından üç dil

Birisi ana dilin

Elin ayağın kadar senin

Ana sütü gibi tatlı

Ana sütü gibi bedava

Nenniler küfürler masallar da caba,

Ötekiler yedi kat yabancı

Her kelime aslan ağzında

Her kelimeyi bir dişinle tırnağınla

Kök sökercesine söküp çıkartacaksın

Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek

Her kelimede bir kat daha artacaksın

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Canımın içi demesini

Canım ağzıma geldi demesini

Kırmızı gülün alı var demesini

Nerden ince ise ordan kopsun demesini

Atın ölümü arpadan olsun demesini

Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini

İnsanın insanı sömürmesi

Rezilliğin dik alası demesini

Ne demesini be

Gümbür gümbür gümbürdemesini bileceksin

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde ana avrat dümdüz gideceksin

En azından üç dil

Çünkü sen ne tarih ne coğrafya

Ne şu ne busun

Oğlum Mernuş

Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun




Bedri Rahmi Eyüboğlu

1 Eylül 2012 Cumartesi